Selamlar arkadaşlarım!
Bugün sizlerle kitap okumak hakkında konuşmak istiyorum.
Ne kadar da unutulmuş bir durumdan bahsediyorum değil mi?
YouTube videosu, diziler veya Netflix’ten bahsetmiyorum. Unuttuğunuz bir şeyden bahsediyorum:
KİTAP OKUMAK
Hepimizin bu hayatta bazı istekleri bazı hedefleri var. Hepimiz bir şeyler için çabalıyoruz. Bizi hedeflerimize ve istediğimiz yerlere ulaştıracak şeylerin tüm süreç boyunca öğrendiklerimiz olduğunu ise göz ardı ediyoruz.
Öğrenme şekilleri hepimiz için değişkenlik gösterebilir. Öğrenme şekillerimiz arasında hiçbirimiz için değişmeyecek bir madde var ise o da yaşayarak öğrenmedir.Tecrübe ettiklerimizle öğrendiklerimizden bahsediyorum.
Peki tüm bu konuştuklarımın kitap okumayla ne alakası var?
Hadi gelin, size açıklayayım.
Kitaplarda işlenen konular ,sizin bu hayatta tecrübe etmediklerinizle alakalı olabilir. Bir kitap, hayatını ilgilendiği bir alana adayan bir uzmanın veya profesörün değerli bilgilerinden oluşabilir. Bir edebiyatçının farklı kişileri,farklı hikayeleri,farklı kültürleri ele alarak ortaya çıkardığı eserler de olabilir.
Kitap okuyarak konuk olabileceğiniz binlerce farklı hayat,binlerce farklı bilgi ve binlerce farklı tecrübe mevcuttur.
Yaşayarak tecrübe ettiğiniz şeylerin yanı sıra okuyarak ,bilgi edinerek, araştırarak da birçok şeyi öğrenmeniz mümkündür.
Bakın, bizi hep aptallaştırmaya çalışacaklar. İnsanlar bize her zaman sadece kendi doğrularını kabul ettirmeye çalışacaklar. Yaptıkları hitap gücü yüksek (!) konuşmalarla, kendilerince samimi (!) üslupları ile bizlere sürekli bir şeyler anlatacaklar.
Ama biz okursak ve araştırırsak bize kimse bir şeyi kabul ettirmeden birçok şeyi öğrenmiş oluruz. Okuduklarımız ile, araştırdıklarımız ile kendi fikirlerimizi harmanlayabiliriz. Kendi inancımızı, kendi hayat felsefemizi biz belirleyebiliriz.
En önemlisi kendi hayatımıza kendimiz yön verebiliriz.
Lütfen okuyun.
Kadınların hor görüldüğü diziler izleyeceğinize kitap okuyun. Bu toplumdaki ataerkil düşünce yapısının nereden ortaya çıktığını, ne gibi sonuçlar doğurduğunu araştırın. İnsanların katledildiği, silahlarla öldürüldüğü dizileri izlemeyin. İnsanlarda ki vahşet arzusunun nerden geldiğini araştırın. YouTube’da kazandıkları binlerce lira ile dakikalarca makyaj yapan kızlarımızı izlemeyin. Dış görünüşü güzelleştirmeyi değil, iç dünyanızı güzelleştirmeye odaklanın.
Kendi hazinenizi ancak kitap okuyarak, tecrübe ederek ve kendinizi geliştirerek değerli hale getirirsiniz.
Bizim toplumumuzda neden çok kitap okunmuyor?
Hadi gelin bunu konuşalım biraz da.
Ülkemizdeki okuma yazma oranı yıllar boyunca çok düşüktü arkadaşlar! İnsanların okul okumanın önemini anlayamadı. Okuma yazma öğrenemedi ve kalıplaşmış düşüncelere bağlı kalmak zorunda bırakıldılar.
Eğitim sistemimiz öğrenmeye ve öğretmeye dayalı değil! Ezberlenmek üzere öğrencilere aktarılan tüm bilgiler yüzünden çocuklar kitaplardan soğudu. Araştırmak ve okumak önemsiz bir hal aldı.
İnsanların bilgi birikimleri ve hayal dünyalarının zenginliği önemsenmedi!
Ne kadar para kazandıkları ya da öğrencilerin ezberlediklerini kalıcı olmayan bilgilerle ne kadar yüksek not aldıkları önemsendi!
Ama bunları değiştirmek çok geç değil!
Elinize bir kitap alıp tüm kalıplaşmış düşüncelerden sıyrılmak için geç değil.
Öğrenmek hayatımız boyunca devam edecek olan bir eylemdir. Her gün bir şeyler öğrenebiliriz.
Umarım uzun zamandır eline kitap almayan birine ışık olabilir yazdıklarım.
Okumaktan araştırmaktan hiç vazgeçmeyelim olur mu?
Kendinize iyi bakın,bir dahaki yazıda görüşmek üzere!
Yorumlar
Yorum Gönder