Selamlar arkadaşlarım!
Merak Sokak ailesi olarak oluşturduğumuz yeni köşemiz olan
“Bizden Biri” nin ilk yazısını yazmaktan dolayı çok mutluyum.
Sizlere biraz yeni oluşumumuzdan bahsedeyim;
Hayatın her alanından, birbirinden farklı meslek grupları ve
konuları tartışabileceğimiz konuklarımızla sizlerin karşısındayız.
Müzik,kültür sanat,siyaset ekonomi ve birçok konuyu değerli
konuklarımızla yaptığımız röportajlar ile sizlere sunacağız.
Halkın tanıdığı bildiği birçok isim yerine daha adını
duyurmayan ve “bizden biri” olan birbirinden yetenekli, birbirinden bilgili
arkadaşlarımızla çıktığımız bu yolda desteklerinizi bekliyoruz.
“Bizden Biri” nin ilk konuğu Müjdat Gezen Sanat Merkezi
mezunu ve Girne Amerikan Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümü
öğrencisi Beril Raperin . Beril, Kıbrıs’ta üniversite okurken aynı zamanda
şarkılarını sahne alarak kitlesi ile buluşturuyor.
Hazırsanız röportajımıza geçelim.
1-Selam Beril,bize kendinden bahsedebilir misin?
Merhaba öncelikle bloğunda bana da yer verdiğin için
teşekkür ederim. Ben Beril Raperin 9 Ağustos
1998 doğumluyum. Müziği seven bir ailenin ilk çocuğu olarak doğdum evin asisi
başına buyruğu zeki ama çalışmıyor olanı oldum hep. Ailem için değişen hiçbir
şey yok ama ben yaptığım işten çok ama çok mutluyum.
2- Müzik ile olan ilişkin nasıl başladı? Müzik ve eğitim
sürecin nasıl ilerledi?
Müziğin içinde bir aile de doğdum,büyüdüm,büyüyorum. Ailemin
anlattığı anılardan başlayayım.Bebeklik dönemimde ağladığım zaman babam
"Ordunun Derelerini" söylermiş susarmışım. Ayrıca babam bağlama çalıyor.Babamın türkü
listesi vardı, okumayı söktükten sonra yalnız kaldığım zamanlarda onu alır babamdan duyduğum kadarıyla söylemeye
çalışırdım.Bundan sonra uzunca bir süre yolum müzikle kesişmedi.Ortaokulda
gitar aldım ama öğrenmeden kenara attım. Liseye başladıktan sonra kendimi
keşfetmeye ,kendimi tanımaya başladım. Dil bölümü okuduğum için ailem müziği
meslek olarak yapmama karşı çıktılar. Başta dediğim gibi evin asi ve büyük kızı
olarak kafaya koydum ben müziği. Hayatımın merkezi ve mesleği haline getirmek
istediğimi fark ettim. Bir sürü zorluk ile karşılaştım ama sonunda lise
bittikten sonra istediğime kavuştum. Olmaktan mutlu olduğum, en gurur duyduğum
yer olan Müjdat Gezen Konservatuarında müzik bölümünü kazandım .Müzik
camiasındaki en iyi isimleri tanıma fırsatı ve en iyilerden ders alma fırsatı
buldum .Ama en önemlisi çok güzel dostluklarım oldu. Sonrasında Girne Amerikan
Üniversitesi karşıma çıktı. Burada da Müzik öğretmenliği kazandım ve hala okumaya devam ediyorum
3-Sahne alıyor musun? Eğer sahne alıyorsan yaşadığın olumlu
ve olumsuz durumlardan bahsedebilir misin?
Kıbrısta sahne alıyorum. Adaya alışma ve adaptasyon sürem
tamamlamadan kendimi sahnede buldum.Güzel dostluklar kurdum ve çok iyi müzisyenlerle çalıştım. Olumlu yönünü
söylemek gerekirse, sahne deneyimini kazandım ve hala kazanıyorum. Her sahnem
de başka bir şey öğreniyorum. İnsanları gözlemlemek ve insanların ani ruh
hallerini izlemek çok önemli bir detay. Tüm bunları göz önünde bulundurup repertuar
hazırlamak zor ve bir o kadar da eğlenceli. Olumsuz olarak da değinmek
istediğim tek bir konu var; emek hırsızlığı.
4-Genç bir müzisyen olarak Türkiye’de bir müzisyenin
tanınmasında nelerin önemli olduğunu düşünüyorsun?
Genç , tanınmamış ,daha yolun başındaki çakıllı yolda olan
ve en önemlisi müziği hala öğrenmeye
devan eden biri olarak şunu söyleyebilirim; kendine güvenden sonra en büyük faktorün
reklam olduğuna inanıyorum.Bu fikrimi sonuna kadar da savunacağım. Çünkü ne kadar
kaliteli bir müzik yapılsa da reklam çalışması yapılmıyorsa ortaya çıkarılan eser hak ettiği yeri ve
değeri göremiyor.Çok acı ama popüler kültürün dezavantajı bu gibi durumlar.
5- Herkes artık müzik bilgisi olmayanların bile şarkı
çıkarabildiğini düşünüyor, senin bu konudaki fikrin ne?
Parayı veren düdüğü çalar gibi bu dönemde.İşin kalitesi
önemli değil artık piyasada.Kimin parası varsa o tanınıyor,kimin parası varsa
bir anda iyi bir şarkıcı olarak anılıyor.Bunun gibi birçok durumun çevremde de
çok örneği var.
6- Ne gibi projeler yapmayı düşünüyorsun?
Kendime yakıştırdığım bir kaç tarz var ama şuan hayat
koşuşturmacasında olduğumuzdan dolayı o
tarzlarla ilgili bir çalışma yapamıyorum.
İleriki dönemde kendimi tam hazır hissettiğimde ortaya çok lezzetli işler
çıkacağına inanıyor ve güveniyorum.
7-Covid19 , müzik sektörünü,sizler gibi sahne yapan
müzisyenleri nasıl etkiledi? Ne gibi iyileştirmeler talep ediyorsunuz?
Covid döneminde her kötü olayda olduğu gibi ilk kapanan
eğlence sektörü oluyor. Okul, ev ve en önemlisi bir hayat geçindirmeye çalışıyoruz. Bizimle aynı
durumda olup aile bakmak zorunda olan bir çok sanatçı büyüğümüz var.Devletin
vermeyi düşündüğü komik rakamlarla değirmen maalesef ki dönmüyor. Kendi alanım adına
bir iyileştirme için konuşmam gerekirse en göze çarpan ve aklıma gelen olay ,bu
dönemde online Cumhurbaşkanlığı
konserlerindeki uçuk ödemelerin eşit bir şekilde müzik sektörü çalışanlarına
dağıtılması, tanınmış solistlerin de birlik olmak gibi bir amaçları olmalıydı.Ama
maalesef bunların hiçbiri gerçek olmadı.
8-Burdan okuyucularımıza neler söylemek istersin?
Siz inanır,çalışır ve kendinize güvenirseniz her şey mümkün
bu hayatta. En güçlü sizsiziniz kimse, sizden değerli değil. Hayat bir sınav,
kaos içindeyiz. İyi kötü bir sürü olay yaşıyoruz ama gün sonunda nefes
alıyorsanız her şeyin bir yolu ,bir çaresi vardır. Benim ilacım bu dönemde ailem,
arkadaşlarım ve müziğim oldu. Hayal ettiğinizden daha güzel bir gelecek
sizlerin olsun .Nefes aldıkça umut vardır. Kendinize çok iyi bakın.Sağlıkla ve
müzikle kalın!
Bizler de Beril Raperin’e bu harika röportaj için çok
teşekkür ederiz.
Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle.
Hoşçakalın!
Yorumlar
Yorum Gönder