Selamlar arkadaşlarım! Bugün "Bizden Biri" köşesinin konuğu Şevval Uysal. Kendisi fizyoterapi öğrencisi. Şevval ile çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik. İyi okumalar dileriz!
Merhaba, öncelikle beni davet edip bloğunda bana da yer ayırdığın için çok teşekkür ederim. Kendimi kısaca tanıtacak olursam ben Şevval Utsak, 21 Nisan 2000 doğumluyum. Aslen İzmitliyim. Şu anda da İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde tam burslu fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Çok tatlı bir kedinin de annesiyim aynı zamanda.
2- Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünü okumaya nasıl karar verdin?
Öncelikle bu bölümü seçmemin temel nedenlerinden biri okuduğum liseyle alakalı sanırım. Ben Özel Enka Anadolu Teknik Lisesi Makine Teknolojileri bölümünden mezunum ve teknik lise olduğu için verilen eğitimden dolayı arkadaşlarımın çok büyük bir kısmı mühendislik, mimarlık gibi bölümlere yönelirken ben bu alanda ilerlersem asla mutlu ve başarılı olamayacağımı görmüş oldum. Böylece kesinlikle sağlık alanından bir bölüm seçeceğime 10. sınıfın sonunda karar vermiş bulundum. Bu bölüm nasıl fizyoterapi ve rehabilitasyon oldu sorusu için ise ilkokul-ortaokul dönemlerimden beri basketbol oynuyordum ve sayısız sakatlık tehlikesi hatta sakatlık geçirdim. Spor fizyoterapistlerine buradan pek de yabancı olmadığım için bu bölümü seçtim. İyi ki seçmişim.
3- Fizyoterapi uygulamalarının amaçları ve faydaları nelerdir?
Şunu belirtmeliyim ki fizyoterapi ucu bucağı olmayan bir dal. Engelli bireylerden tutun profesyonel sporculara, kardiyopulmoner hastalara, yanık sonrası rehabilitasyona ihtiyaç duyan kişilere veya yeni doğan- çocuk gibi hastalara kadar uzanan gerçekten çok büyük bir yelpazesi olan bir dal. Ama kısaca fizyoterapi uygulamalarının amaçlarından bahsedecek olursam kişinin çeşitli sebeplerden dolayı oluşan ağrı, fonksiyon veya hareket kaybını azaltarak kişiyi günlük yaşam aktivitelerinde tam bağımsız hale getirmektir. Tabii ki bunun yanında kişide sağlık problemi oluşmadan mesleğine ve mesleğinin gerektiriği bedenen çalışma koşullarına uygun koruyucu rehabilitasyonla bu tarz ağrı veya kısıtlılığın önüne geçmek fizyoterapinin diğer amacı diyebilirim. Faydaları ise kişiden kişiye ve tedavi programına göre oldukça değişmekle beraber ağrı ve ödem azaltıcı, yangılı dokularda dolaşımı ve dokunun beslenmesini arttırıcı, sert dokuları yumuşatıcı, gerekli kasları güçlendirici faydaları vardır. Yani kısacası vücutta anormal işleyen doku, bağ, kas, kemik, eklem patolojilerini olabildiğince normal işleyişine kavuşturarak kişinin yaşam kalitesini artırmak diyebilirim.
4- Gelişen teknoloji ile birlikte fizyoterapide yüksek teknoloji oldukça önem kazandı. Bu durumun avantaj ve dezavantajları neler?
Kesinlikle fizyoterapide robotik rehabilitasyon günden güne Türkiye’de dahi yaygınlaşıp önem kazanmaya başladı. Özellikle nörolojik hastalarda yani felç, inme, beyin- medulla spinalis hasarları sonucu oluşan çeşitli kayıplar gibi hastalıklarda giyilebilir bir robot kostümü gibi cihazlarla kişiye simülasyon bir aktivite açılarak kasların fonksiyonlarının geri kazandırılması amaçlanıyor. Bunun en büyük avantajı fiziksel olarak sizden üstün olan hastanızın kolunu dahi onun desteği olamadan hareket ettirmek fizyoterapist için ciddi bir fiziksek efor gerektiriyor ve günde en az 8 hasta bakan bir fizyoterapist için bu efor beraberinde fiziksel yorgunluğu da getiriyor. Teknolojinin gelişmesiyle bu dalın önünün açılmasının dezavantajları ise sosyo-ekonomik koşullardan dolayı birçok kişiye bu teknolojinin ulaşmamasının yanı sıra bu tarz teknolojik cihazlar kişiye özgü programa sahip olmadığı için manuel uygulamalara nazaran daha yüzeysel bir çalışma sağlıyor.
5- Masa başı çalışanları nelere dikkat etmeli?
Özellikle masa başında aynı pozisyonda günde 3-4 saatten daha fazla çalışan kişiler kesinlikle hayatına yürüyüş bile olsa hareketi katmaları gerekiyor. Bunun haricinde masa başında oturuş pozisyonları çok önemli. Bel desteği, fare kullanan kişiler için el bileği desteği kullanılması gerekli. Ayak tabanlarının ikisinin de yerle teması olup bakılan ekran ise göz hizasında bulunmalıdır yani boynumuz ve vücudumuz masaya doğru eğilmemelidir. Son olarak yarım saat aralıklarla bir ayağa kalkıp 2-3 tur atılıp gerekli durumlarda bel, sırt, boyun, bacak için esneme hareketlerine yer verilmelidir.
6- Fizyoterapide nasıl uygulamalar yapılır?
Fizyoterapide aslında etkili yöntemler genellikle fizyoterapistin tecrübe ve bilgi birikimine dayalı olarak elle uyguladığı uygulamalar olarak ön plana çıkıyor. Tabii ki sadece bununla kalmayıp çeşitli fizyoterapi ajanlarıyla desteklenmesi gerekiyor. Bunlara örnek olarak yüzeyel ısıtıcılardan parafin, infraruj, sıcak paketler, derin ısıtıcılardan ultrason, kısa dalga diatermi, elektroterapi ajanlarından TENS, çeşitli akımlar ve bu akımların kombinasyonları, hidroterapiden kontrast banyo, girdap banyosu, kaplıcalar, hipoterapi denilen atla terapi, çeşitli tedavi edici egzersiz uygulamaları ve son olarak mekanoterapiden traksiyon, mobilizasyon, halk arasında kütletme olarak geçen çok popülerleşen ve aslında tek başına uygulandığında kesin çözüm olarak düşünülen ve büyük bir yanılgı oluşturan manipülasyon, çeşitli ortezler gibi birçok uygulama mümkündür.
7- Fizyoterapi bölümünü okurken aynı zamanda Beslenme ve Diyetetik bölümünden de ÇAP
(Çift Anadal Programı) yapıyorsun. ÇAP yapmak isteyen arkadaşlarımıza neler önerirsin?
Evet aynı zamanda bir dalım daha var ve bu tarz Yandal ve ÇAP için gerçekten yüksek ortalamalar gerekiyor. 1-2 dönem ortalamayı yüksek tutarak alttan gelen kötü ortalamayı yükseltmek çok zor. Bu yüzden eğer böyle bir hedefiniz varsa işleri daha 1. sınıftan sıkı tutmanızı öneririm. Aynı zamanda mümkün olan okulunuzun izin verdiği en erken dönemde başlarsanız ana bölümünüzün bir nebze daha kolay olduğu zamanlarda ikisini birden götürmeniz çok daha kolaylaşacaktır.
8- Gelecek hedefleriniz neler?
Sanırım buna kesin olarak cevap verebilmem için yolun çok başındayım. Bir yanım akademiden de ilerleyebileceğimi söylerken diğer yarım klinikte özellikle ortopedik rehabilitasyon kısmında da ilerlemek istediğimi söylüyor. Spesifik gelecek hedefinden çok yöneldiğim alan her ne olursa olsun elimden geldiğince gelişerek başarılı olmak diyebilirim.
9- Okuyucularımıza neler söylemek istersin?
Aslında değinmek istediğim bir konu var. Bu bahsettiğim her şey, uygulanan tüm tedaviler veya bu işin içinde olan kişilerce söylenen tüm sözler gerçekten bilimsel olarak kanıtlanmış bilgilere dayanıyor. Bu yüzden çeşitli markalar, çeşitli ürünlerle bunun yerini tamamlamanız imkansız. 2-3 haftalık eğitimlerle alınan sertifikaların bu bölümleri hatta bu bölümü geçtim hiçbir sağlık alanının tedavi, iyileştirme aşamasına girmesine izin vermezsek zamanla yok olup gideceklerdir. Son olarak ise tekrar burada bana da yer ayırdığın için çok teşekkür ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder