BİZDEN BİRİ-2: ALEYNA DOLU

 

Selamlar arkadaşlarım!

Merak Sokak'ın  "BİZDEN BİRİ" köşesine tekrardan hoşgeldiniz.

Bugün konuğumuz Aleyna Dolu.Aleyna kitap okumayı seven,hayata dair her şeyi sorgulayarak ve öğrenerek özümsemeyi kendine kural edinmiş genç bir arkadaşımız.Biz onunla bir röportaj yapmak yerine ondan paylaşmamız için bir yazı hazırlamasını rica ettik kendisi de bizi kırmadı.

Bugün Aleyna bize unuttuğumuz birçok şeyi hatırlatacak...

En önemlisi de kendimize bir soru sormamızı sağlayacak.

"HİÇ KENDİNİZE GERÇEKTEN NE İSTEDİĞİNİZİ SORDUNUZ MU?"

Hepinize iyi okumalar!

Kendini tanıyor musun?

 

Hiç neden seçmediğini düşündüğün bir hayatta, olmayı istemediğin belki de bir türlü barışamadığın biri olarak yaşamaya terk edildiğini düşündün mü? O evde doğmayı, bu millete ait olmayı, aileni, dış görünüşünü, maddi durumunu sen seçmedin. Eminim ki birçok kişi seçebilme ihtimali olsaydı hali hazırda elinde olan hayatı seçmek istemezdi. Daha lüks bir ev, daha kabarık bir banka hesabı, daha güzel bir dış görünüş, daha modern ve sağlıklı bir aile, daha iyi arkadaşlar ve daha yakışıklı bir sevgili...Herkesin kendisine layık gördüğü ve sahip olmak için vaktinden, enerjisinden, kendinden verdiği “ideal hayat” resmi bu sanıyorum.

Peki ama, mutluluğun tanımı buysa ve herkes bu resme ulaştığında çok mutlu olacağına ikna olduysa, gerçekten saydıklarımın hepsine sahip olup da hala huzuru bulamamış onca insan kim oluyor? Başarısız mı? “Evet evet, bu onların başarısızlığı yapacak bir şey yok...Ben aynı şartlara sahip olsam dünyanın en mutlu insanı olurdum, eminim bundan. Bu onlarla ilgili…” Bunu söyleyip aynı döngüye düşmek gerçekten içimizi rahatlatacak mı?

 

Mutluluğun gerçekten böyle bir şey olduğuna emin miyiz biz? Doğduk ve buradayız. Birileri “Bu okulu oku, şu işe gir, bak bu adam yakışıklı parası da vardır onunla evlen, diyecek diye, eee çocuk yok mu? evi ne zaman alıyorsunuz? bu yıl tatile çıktınız mı?” diye soracak diye koca bir ömrü çok az -belki de hiç- tatmin duygusu ve mutlulukla geçirdiğinin farkında mısın?

 

Sorgulamak, sormak, “ben” istiyorum demek ve içinden gelen sesi dinlemek...Bütün bu kelimeler ve kavramlar, şimdi neden bu kadar uzak herkese? Kimse sormuyor kendine, “gerçekten o okulda okumak istiyor muyum?” diye. “O adamı gerçekten seviyor muyum?” “Evlenmeyi gerçekten istiyor muyum?”

 

Kendimizden kaçıyoruz. Toplumun, etrafımızdaki insanların dayatmalarını da kaçış yeri bellemişiz ve dayatılanları kendi isteklerimiz sanıyoruz. Kaç kere durup sordun kendine, “Ben ne istiyorum?” diye ve dürüstçe bir cevap verdin?

 

Kaybetmiş ya da eksik değil kimse, bu yazıma denk geldiysen ve buraya kadar okuduysan dahi ruhunun sesini biraz olsun dinlemen içindir belki de. Şimdi, sessiz bir yer bul kendine ve belki de ilk kez gerçekten sor kendine bu soruyu:

 

Ben ne istiyorum?

 

Olmak istediğim yerde miyim gerçekten yoksa sadece korkularım mı tutuyor beni bu evde? İşimi seviyor muyum yoksa sadece borçlarımı ödeyebilmek için kendi ruhumu mu ezip geçiyorum?

 

Cesur ol. Hayat, korkuların ve alışılmışlıkların ardına saklanıp tüketilemeyecek kadar güzel aslında. Müzik devam ediyor, sadece biz duymuyoruz. Kulaklarını açıp dinlemek için çabalamadıkça da duyamayacağız. Günlük hayatın akışına kaptırıp kendimizi ruhumuzun sesini çiğnedikçe, duyamayacağız.

 

Dur, sakinleş. Tam şu anda olduğun kişi olmak ve durduğun yerde durmak için geldin buraya. Halinden memnun değilsen de bu geçici ve inan bana her şey aslında tam da olması gerektiği gibi. Mevcut koşullar altında elinden gelenin en iyisini yaptığını hissettiğin müddetçe için rahat olsun çünkü bu, senin tam da olman gereken yerde ve zamanda olduğunu gösterir. Ama elinden geleni yaptığına emin olmalısın. Gerçekten dinledin mi kendini? Verdiğin karar senin isteğin miydi, öyle mi sanıyordun? Attığın o adım yüksek benliğinden mi geldi egondan mı? Daha fazlasını yapabilecekken yapmadığın oldu mu yoksa gerçekten kanının son damlasına kadar savaştın mı isteğin uğruna?

Bütün bu soruları kendine sormaktan çekinme ve her soruya cevabında dürüst olmaya çalış. Ve inan bana, her ne istiyorsan, kim olmak istiyorsan, olacak! Yeter ki sen tanı kendini...