Selamlar arkadaşlarım!
Bugün sizlere hayatımızda oldukça önemli bir faktör
haline gelen İngilizce dilinden bahsedeceğim.Global bir dil olmasından dolayı
eğitim,iş,sosyal ya da kültürel hayat açısından büyük bir önem taşıyor
İngilizce. İngilizce’nin öneminin farkında olan büyük bir topluluk olsa bile
“Ben neden İngilizce öğreniyorum?” sorularıyla da karşılaşıyoruz.Ben de
İngilizce Mütercim Tercümanlık öğrencisi olarak sizlere İngilizce ile alakalı
bilgilendimeler de bulunacağım.
Öncelikle yeni bir dil öğrenmenin bize ne gibi bir
katkısı olur onu inceleyelim hep birlikte.
Birden çok dil konuşabilen kişilerin beyinlerinde
yer alan gri madde tek bir dil konuşabilenlere oranla daha fazladır.
Peki gri madde nedir?
Beyin gri maddesi, merkezi sinir sisteminin temel
bileşenlerinden biridir ve sinir hücresinden meydana gelir. Gri madde, beyinde
bilgi işlemeden sorumludur. Görme, konuşma, koklama, duyma, karar verme,
idrak gibi hareketlerin yönetiminde görev alır. Hepimiz yeni bir dil konuşurken
doğru yerde doğru kelimeyi seçmenin ne kadar zor olduğunu biliriz. Ancak bu
durum beyin için oldukça yararlı. Bu sayede hafızasını güçlendiren beyinde gri
madde sayısı artar ve beyin aktif şekilde çalışmaya başlar. Yaşınız kaç olursa olsun, beyninizin dil öğrenimi ile
ilgili olan bölümünü çalıştırıp, eğitebilirsiniz. Bunun için ihtiyacınız olan
tek şey ise motivasyon ve yeterince zaman. Kısacası yetişkinler, daha genç
yetişkinler gibi dilde uzmanlaşabilir. Üstelik bunun yanında daha sağlıklı,
genç ve işlevsel bir beyne de sahip olabilir.
İngilizce neden önemli?
İngilizce öğrenmek isteyenlerin ya da İngilizce
öğrenmenizi isteyen insanların sayısı sürekli artıyor. Okullarda İngilizce
eğitimi artık çok daha küçük yaşlarda başlıyor. İş ilanlarında İngilizce bilmek
şart haline geldi. İngilizce, hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor.
Bu durumun en önemli nedeni İngilizce’nin
küreselleşen dünyanın ortak dili haline gelmesi. Dünyanın dört bir köşesinde
konuşulan ortak dil olan İngilizce 54 ülkede 500 milyonu aşkın kişinin ana dili olmasına
rağmen yaklaşık olarak 1.200 milyar
insan İngilizce konuşabiliyor. Farklı ülkelerden insanların bir araya geldiği
hemen her ortamda İngilizce konuşuluyor ve tüm alanlarda İngilizce şart haline
geliyor.
Dil iletişim için en önemli etkendir. Dünya üzerinde
birçok toplum birçok farklı dil ile konuşur. Farklı dilleri konuşan insanlar
dünya üzerinde bir noktada buluştuğunda ise birbirleriyle genellikle İngilizce
konuşarak iletişim kurarlar.
İNGİLİZCE GLOBAL BİR DİLDİR!
Son yıllarda farklı bir dil öğrenmenin önemi artsa da aslında bu yüz yıllardır süregelen bir durumdur.Türkiye’de yabancı dil
öğrenme süreci incelendiğinde bu durumun Osmanlı Devlet’inden itibaren önemli
bir konu olduğu görülmektedir.
Bu açıklamaları yapmış olduğum araştırmalar sonucunda
okuduğum bi makaledeki alıntılar ile destelemek istiyorum.
“Türkiye’de yabancı dil öğretimi geleneği Osmanlı
İmparatorluğu zamanında başlamıştır. O dönemde özellikle medreselerde Arapça
eğitimi ön plana çıkmış ve sonrasında farklı mekteplerde Fransızca, Farsça,
İngilizce, Almanca, İtalyanca, Rumca ve Bulgarca gibi diller de öğretilmeye
başlamıştır; ancak Osmanlı döneminde de yabancı dil öğretiminde tam bir başarı
yakalanamamıştır (Ergin, 1977). Osmanlı’nın son döneminde Lisan Mektepleri
bünyesinde Fransızca başta olmak üzere yabancı dil eğitimi verilmiş;
Galatasaray Lisesi bünyesinde Fransızca, Robert Koleji bünyesinde ise İngilizce
eğitim verilmeye başlanmıştı (Çakır, 2017). “
Türkiyedeki dil öğreniminin çok uzun yıllardır önem taşıyan bir konu olduğunu
açıklamış olsam da dünya genelinde bu, birçok toplum içinde önemli bir
durumdur.Birçok millet , dil öğrenmenin önemini atasözleriyle bütünleştirmiştir.
Nedir peki bu atasözleri? Hadi sizlere birkaç örnek
sunalım; dünyada dil öğrenmenin önemi vurgulayan birkaç farklı milletin
atasözlerinden bahsedeyim:
Bir dil öğrenmek, dünyaya açılan bir pencere daha
demektir. (Çin Atasözü)
İnsanlar bildikleri dil sayısı kadar hayat yaşarlar.
(Çek Atasözü)
Bir dil bir insan, iki dil iki insan (Türk Atasözü)
Yeni bir dil, yeni bir hayat (İran Atasözü)
Bir dil öğren, bir savaşı önle. (Arap Atasözü)
Bir dil ile Roma'ya gidebilirsin (Quebec Atasözü)
İnsanların seni anlamasını istiyorsan onların dilini
konuş (Afrika Atasözü)
Yeni bir dil öğren, yeni bir ruh edin. (Çek Atasözü)
Peki ülkemizdeki İngilizce öğrenimine bir göz atalım
mı?
E hadi o zaman!
Ülkemizde İngilizce öğretimi devlet okullarında 2.
sınıftan itibaren, özel okulların hemen hepsinde ise 1. sınıftan itibaren başlatılmaktadır.
Hatta bazı okul öncesi eğitim
kurumlarınında öğrenci İngilizce ile tanıştırılmaktadır. Erken yaşta dil
eğitimi ülkemizde geç kalmış bir
uygulamadır.
Dünyada 50’den fazla şehirde faaliyet gösteren EF
Education First Dil Okullarının yaptığı araştırmada 63 ülkedeki İngilizce
yeterli seviyesi ölçülmüş halde. Listede Danimarka ilk sırada yer alırken
ülkemiz ise 47. sırada yer alıyor.
Durumun ciddiliğini umarım hepimiz
anlayabiliyoruzdur!
Türkiyede’ki İngilizce öğretiminde yapılan
hatalardan bahsedecek olursak; dilin kendisini değil de dilin kurallarının
öğretilmeye çalışılması.Dilin dört temel beceresi vardır; anlama, okuduğunu
anlayabilme, konuşabilme ve yazabilme. Bu tüm diller için geçerli olan ortak
kuraldır.İletişim kurabilmek için kişinin,
yazılı ve sözlü olarak kendisini iyi ifade etmesi gerekir.
KİŞİ DİLİN KENDİSİNİ ÖZÜMSEMELİDİR,KURALLARINI
DEĞİL!
Bu konuyla alakalı Avrupa Konseyi Yaşayan Diller
Projesinde Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Özcan Demirel’in tavsiyeleri şu
şekilde;
“Gramer yerine anlama, dinleme, konuşma ve yazmaya
yönelik bir İngilizce eğitimi,ders kitaplarının yenilenmesi,cep telefonlarından
istifade edilmesi,öğretmenlerin uzmanlaşması.”
Ülkemiz birçok şeyde geç kaldığı gidi dil öğrenimi
konusundaki uzmanlaşma sürecinde de gecikti ve hala birçok zorluk yaşıyor.
Bizler içim önemli olan bilinçli birer birey
olabilmek,tek bir yere sınırlı kalmadan birçok kaynakla öğrenim sürecimizi
devam ettirebilmek.Bunu sadece öğrenci arkadaşlarım için
söylemiyorum.Öğrencilik sadece 5-10 yıl ile sınırlayabileceğiniz bir süreç
değildir.Hepimiz hayatımız boyunca birer öğrenci olduğumuzu unutmamalı,
öğrenmeye ve araştırmaya devam etmeliyiz.
Bugün yazımızda da bizimle olduğunuz için çok
teşekkür ederiz.
Unutmayın!
Her yeni lisan,bir insan!
Yorumlar
Yorum Gönder